30 Eylül 2021 Perşembe

Norveççe "Tror" ve "Synes" Arasındaki Fark Nedir?

Merhaba, bugün Norveççe'de "tror" ve "synes" fiilleri arasındaki farkı konuşacağız.

Yabancı kaynaklardan çalışanlar bilir, İngilizce'de bu iki kelimenin genel olarak "believe" ve "think" fiilleriyle aynı anlama geldiği söylenir. Gelin Türkçe'de nasıl anlamlar taşıdıklarından da biz bahsedelim. 

Tror

(yalın hali - å tro)

Öncelikle "tror" fiili için bilinmesi gereken şey, bir şeyden emin olmadığımız durumlarda kullanıldığıdır. Eğer söylediğiniz şeyin kesin olarak gerçekleşeceğinden ya da doğruluğundan emin olamıyorsanız, düşüncenizi ifade ederken "tror" kelimesini kullanmalısınız.

Jeg tror det kommer snø i kveld - Sanırım bu gece kar yağacak/Bu gece kar yağacağını düşünüyorum

Yukarıdaki cümlede kar yağıp yağmayacağından emin olmadığımız için "tror" kullanıyoruz. Hava durumuyla alakalı herhangi bir yorumda bulunurken (her ne kadar hava durumu yüksek doğruluk seviyesinde tahmin edilebilen bir şey de olsa), genelde "tror" kullanılır. Hava durumundan farklı bir bağlamda kullanılsa da aktarılmak istenen düşünce aynıdır ve kelime söylenilen şeyin gerçekleşme ihtimali %100 olmayan bir fikir beyanı olduğunu belirtir.

Başka bir örnek vermek gerekirse, Türkiye'nin nüfusunun 85 milyon olduğunu duyduğunuzu varsayalım. Kesin olarak emin değilseniz, nüfusa kayıtlı olmayan mültecilerin olduğunu falan düşünüyorsanız mesela, yine aynı şekilde "tror" fiilini kullanmalısınız. Bu örnekte de yine kesinliği tartışılabilir bir düşünceyi aktarıyoruz. 

Jeg tror det er åttifem millioner mennesker i Tyrkia - Sanırım Türkiye'de seksen beş milyon insan var/Türkiye'de seksen beş milyon insan olduğunu düşünüyorum

Aynı bağlamda son bir örnek daha verelim. Mesela istasyonda tren beklerken birisi size trenin saat kaçta geleceğini sordu diyelim. Trenin varış saatini biliyor olsanız da kesin olarak o saatte geleceğinden emin olamayacağınız için "tror" kullanmalısınız.

Jeg tror toget kommer om fem minutter - Sanırım tren beş dakikaya gelecek

Yukarıdaki örneklerde kullanıldığı bağlamda "tror" kelimesi aslında şüphe, kuşku ve güvensizlik gibi anlamlar taşır ve bu duyguları açıkça aktarmak için kullanılır. Şimdi gelelim fiilin diğer anlamına.

Garip bir şekilde inanç bağlamında da kullanılan "tror", bu gibi cümlelerde genellikle "på" veya "at" edatlarıyla birlikte bulunur. Fiilin inanç bağlamında kullanımı, dini olabileceği gibi aynı zamanda bir kişinin doğruyu söyleyip söylemediğine ya da yeteneği ve kapasitesine duyulan inancı betimleyen birden fazla anlam kapsamaktadır. Hemen bir örnek gelsin.

Han tror Gud - O (maskülen kişi zamiri), Tanrı'ya inanır

Yukarıdaki örnekte dini bağlamda kullanılan fiil, kişinin tanrının varlığına olan inancını dile getirmek için kullanılır. Burada dikkat edilmesi gereken şey kişinin inancından emin olamama durumunun bulunmamasıdır.

Sıradaki örnekte bir kişinin söylediklerinin doğru olup olmadığının sorgulandığı bir senaryo düşünelim. Kişinin söylediklerinin doğru veya yanlış olduğuna inandığımızı belirtmek için "tror" kullanmalıyız.

Jeg tror det Ola fortalte meg - Ola'nın bana söylediklerine inanıyorum

Aynı bağlamda birkaç örnek daha verelim.

Du tror () meg, sant? - Bana inanıyorsun, değil mi?

Jeg tror (at) hun snakker sant - Onun doğruyu söylediğine inanıyorum/Onun doğruyu söylediğini düşünüyorum/Bence doğru söylüyor

*"På" edatı ve "at" bağlacının bu cümlelerdeki kullanımı zorunlu olmadığı için parantez içinde verilmişlerdir. Kullanıldıkları zaman cümlede neyin anlamını verdiklerini kalın ve italic şekilde belirtip, kullanılma zorunluluğu bulunmadığı zaman neyin anlamını verdiklerini sadece italic olarak belirttim. Bu kelimelerin cümlelerde kullanımı zorunlu olmasa da göreceğiniz gibi Türkçe karşılığında eksiklikleri anlam kaybı yaşatmıyor. 

Yukarıdaki son örneğin Türkçe karşılığında bulunan birden fazla seçenek kafanızı karıştırmasın. Eğer cümlede neden birden fazla anlam olabileceğini anlayamadıysanız, iki üstündeki örnekle kıyaslama yapmak sorunu ortadan kaldıracaktır.

Jeg tror  det Ola fortalte meg - Ola'nın bana söylediklerine inanıyorum

Jeg tror (at) hun snakker sant - Onun (feminen kişi zamiri) doğruyu söylediğine inanıyorum/Onun doğruyu söylediğini düşünüyorum/Bence doğru söylüyor

Görüldüğü gibi, ilk cümlede bulunan "på" edatının kullanımı zorunlu ve bunun sebebi cümlenin geri kalanının anlam bütünlüğündeki yeri. "Ola'nın bana söyledikleri" anlamına gelen "det Ola fortalte meg", "(jeg) tror på" kalıbıyla birlikte kullanıldığı zaman "Ola'nın bana söylediklerine inanıyorum" anlamına geliyor. Bu cümle Türkçe'ye çevrildiği zaman anlamını olduğu gibi koruyor. "Ola'nın bana söylediklerine düşünüyorum" gibi bir cümle kurulamayacağı için, buradaki "tror" emin olamamak yerine betimlenen senaryonun gerçekliğine olan inancı vurgulamakta. Hala kafanız karışıksa İngilizce'deki anlamını da inceleyelim.  

Jeg tror det Ola fortalte meg - I believe in what Ola told me

Cümle İngilizce'ye çevrildiğinde, "på" edatının "to believe in" kalıbındaki net karşılığını görmüş oluyoruz. Türkçe çevirisindeki mantık İngilizce'de de aynı şekilde uygulanabilir halde karşımıza çıkıyor. "Ola'nın bana söylediklerine düşünüyorum" diye bir cümle kurmak son derece yanlış olacağı gibi, "I think in what Ola told me" diye bir cümle kurmak da bir o kadar yanlış ve anlam bozukluğu yaratıyor. Dolayısıyla cümlenin Norveççe'deki yapısından dolayı bize verdiği tek anlam zaten inanç bağlamında oluyor. Bu senaryoda bir şeyin kesinliğinden emin olamama durumu söz konusu değil. Diğer cümleye bakalım.

Jeg tror (at) hun snakker sant - I think/believe (that) she speaks the truth

Bu cümlenin İngilizce çevirisinde "at" bağlacının karşılığını "that" olarak buluyoruz. Tıpkı İngilizce'de çoğunlukla cümlelerden atıldığı gibi, bağlaç Norveççe'de de bu kalıpta karşımıza eksilebilir halde çıkıyor. Nasıl İngilizce'deki "to believe" ve "to think" fiilleri bu cümle yapısında yer değiştirdiğinde anlam kaybı yaşanmıyorsa, aynı durum Norveççe için de geçerli. Dolayısıyla "tror" buradaki kullanımıyla hem bir fikir beyanı hem de bir inanç göstergesi olarak karşımıza çıkabiliyor. Bunun gibi cümlelerde kelimenin asıl anlamı genellikle öncesinde kurulmuş ya da ardından kurulacak cümlelerle beraber ele alındığında ortaya çıkıyor. Anlam bütünlüğü sağlamanın en güvenilir yolu budur.

*Norveççe'de "underordnet konjunksjon" olarak geçen "at" bağlacına, İngilizce'de de "subordinate conjunction" anlamına gelen "bağımlı bağlaç" deniliyor. Bağımlı bağlaçlar, içerisinde özne ve yargı bildiren yüklemi olan bir cümleyi bir başka cümleye bağlarken kullanılan bağlaçlara deniliyor.

Son olarak birinin yetenek veya kapasitesine inandığımızı göstermek için kullanılan, motivasyon olarak da söylenebilecek olan bağlamda inceleyelim.

Han har troen deg - O sana inanıyor/Onun sana inancı var/O sana güveniyor/Onun sana güveni var

Bu bağlamda da "tror" fiili yerine "inanç" ve "güven" anlamlarını barındıran "troen" kelimesi bulunuyor. Norveççe'de isim olarak bulunan "troen", cümlenin Türkçe çevirisinde karşımıza fiil olarak da çıkabiliyor. Genel olarak "tror" fiilinin soyut ya da doğrulanamayan şeyler için kullanıldığını unutmayın.

Jeg tror det blir fint vær i morgen - Yarın güzel bir hava olacağını düşünüyorum/Sanırım yarın hava güzel olacak

Synes

(yalın hali - å synes)

Gelelim madalyonun öbür yüzüne. Kullanımı "tror" fiilinden farklı olan "synes", öncelikle şahsi görüş beyan etmek istenildiğinde karşımıza çıkar. 

Jeg synes iskrem er bedre enn sjokolade - Bence dondurma, çikolatadan daha güzel

Jeg synes te er bedre enn kaffe - Bence çay, kahveden daha güzel

Yukarıdaki örneklerde görebileceğiniz gibi, "synes" kullanımı sizin kişisel olarak öyle olduğunu düşündüğünüz fikirleri temsil etmektedir. Nasıl herkes çayı kahveye ya da dondurmayı çikolataya tercih etmiyorsa, aynı durum siyasi görüş, taraftarı olunan takım gibi konular hakkında konuşurken de geçerlidir.

Jeg synes Liverpool er det beste laget/Jeg synes Liverpool er best - Bence en iyi takım Liverpool/Bence Liverpool en iyisi

Farklı bir açıdan yaklaşacak olursak, "synes" duyu organlarınızla algılayabileceğiniz şeylerden bahsederken de kullanılır. 

Jeg synes det smaker godt - Bence tadı güzel

Jeg synes det er kaldt her - Bence burası soğuk

Norveççe'de düşünme eylemini betimlemek için kullanılan birkaç farklı fiil daha mevcut. Yukarıda bahsettiğimiz "å tro" ve "å synes" dışında; "å tenke ", "å føle" ve "å mene" de mevcut. Bu henüz bahsetmediğimiz üçlüye ilerki yazılarda değiniriz. Anlamadığınız ya da sormak istediğiniz bir şey olursa aşağıya yorum bırakabilirsiniz, görüşmek üzere.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Copyright © 2021, Einexy.